Takip et
Bülten Aboneliği

Teknoloji dünyasından en yeni haberler ve gündem başlıkları e-posta adresinize gelsin.

Bankalar Artık Bir Teknoloji Şirketine Dönüşmek Zorunda

Özgür Bayraktar’ın üçüncü kitabı “Next Generation Banking” okurları ile buluştu. Kitabında, 18 farklı başlık altında geçmişten bugüne, bugünden ise geleceğe finans endüstrisinin yaşadığı keskin dönüşümü irdeleyen Özgür Bey ile bir araya gelerek sorularımızı ilettik.

Özgür Bey, genç yaşınıza rağmen başarılarla dolu bir kariyer öykünüz var. Kitabınıza geçmeden önce okurlarımıza kendinizi tanıtabilir misiniz?

Öncellikle nazik röportaj teklifiniz için çok teşekkür ederim. Son 5 yılı finansal teknolojiler endüstrisinde olmak üzere yaklaşık 15 yıla yakın bir süredir teknoloji ekosisteminin içerisindeyim.

2007 yılında MBA hazırlığı için bulunduğum New York’ta bir ekonomi öğrencisi iken, internette profesyonel olarak iş yapma fikrine karar verdim. 2007-2009 yılları arasında çok uluslu markalara Türkiye pazarındaki pazarlama çalışmaları ile ilgili topluluk yönetimi ve dijital pazarlama danışmanlığı yaptım.

2010 Ekim ayında ise Ortadoğu ve Kuzey Afrika’nın en büyük sosyal oyun şirketi olan Peak Games’in kuruluş ekibine Topluluk ve Pazarlama’dan sorumlu yönetici olarak katıldım. Şirket, 1 milyar doları geçen değerlemesi ile Türkiye’nin ilk unicornu olarak tarihe geçti. 2011 yılında ise dünyanın en büyük sosyal oyun şirketi Zynga’nın teklifini kabul ederek Dublin’e yerleştim. 2012 yılında 7 milyar dolar değerleme ile halka açılan şirketin Türkiye ve Ortadoğu pazarındaki faaliyetlerine katkı sağladım.

2013 yılında Türkiye’ye dönerek, 8 ay boyunca uluslararası internet şirketlerinin Türkiye ve Ortadoğu pazarındaki genişleme faaliyetleri için danışmanlık yaptım.

2014 Temmuz ayında Bayraktar & Partners isimli bir melek yatırımcı topluluğu kurdum ve 1 Kasım 2016’da Türkiye’nin en büyük girişimcilik yayını Webrazzi’ye satışını gerçekleştirdim.

2018 yılından itibaren Albaraka Türk Katılım Bankası çatısı altında Alneo gibi yeni finansal teknoloji ürünleri geliştirmekteyim ve şu an Avrupa’da dijital bankacılık hizmetleri sunan insha’nın tüm merkezi iş operasyonlarından sorumlu yöneticiliğini yürütüyorum.

Üçüncü kitabınız “Next Generation Banking” okurlarıyla buluştu, öncelikle hayırlı olsun. Bankacılık çok dinamik bir alan, bankacıların ise bir süredir olası iş kayıpları ve kariyer kaygıları var. Kitabınız temel olarak hangi başlıkları ele alıyor, içeriğini nasıl kurguladınız, tamamlanma süreci ne kadar sürdü?

Finans dünyası doğrudan insanların dolayısıyla toplumun hayatına dokunabilen önemli bir alan. Bu nedenle bu sektördeki her gelişmenin aslında sadece bankacılık endüstrisini değil genel olarak tüm insanlığı etkileyebileceğini düşünüyorum. Üçüncü kitabımı da aslında bu enlemde hazırlamaya çalıştım.

Elbette geleceği konuşmadan önce geçmişi de çok iyi bir şekilde analiz etmemiz gerekiyor. Kitap içerisindeki 18 farklı başlıkla geçmişten bugüne, bugünden ise geleceğe endüstrimizin yaşadığı bu keskin dönüşümü özetlemeye çalışıyor.

Teknoloji ile gerçekleşen bu keskin dönüşümün olası iş kayıplarına neden olacağını da asla düşünmüyorum. Bunun tüm bankacılık endüstrisi için temelinde bir fırsat olarak değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Gelişen teknolojiyle iş yapış şekillerimizin değişmesi, bu endüstride çalışan insanların öz kabiliyetlerine daha çok zaman ayırabilmelerine olanak sağlayacak. Böylelikle artan nitelikli iş gücü, uzun dönemde bizlerin bambaşka gelişmeleri konuşmamızı mümkün kılacak.

Kitabın tamamı pandemi dönemimde planlandı ve hazırlandı. Dünyayı sarsan Covid-19 salgını özünde bizlere farklı mesajlar da verdi. Kendi açımdan bu pandemi dönemini bir fırsata dönüştürmek istedim. Ortaya okuyanların gerçekten faydalanabilecekleri bir çalışma çıktığını düşünüyorum.

Kitabınızın hedef kitlesinde kimler var? “Next Generation Banking”’i kimler okumalı? Aldığınız ilk geri bildirimler nasıl oldu?

Kitabın hedef kitlesi doğrudan bu sektördeki çalışma arkadaşlarımızdan ve kariyerini bir bankacı olarak planlamak isteyen genç arkadaşlarımızdan oluşuyor. Hem Türkiye hem de dünyadan örneklerle gelişen finansal teknolojileri anlatmaya çalıştığımız bu yayın ile ilgili faydalı geri bildirimler aldık. Aldığımız geri bildirimler ile genişletişmiş yeni baskıları yapmayı hedefliyoruz.

Kitabınızda geçmişten geleceğe bir köprü vazifesi görüyor. Bankalar bu dönüşüm süreci içerisinde nasıl ayakta kalabilir? İzlenmesi gereken yol haritasının olmazsa olmazları neler?

Ben özünde tüm finansal şirketlerin bir teknoloji şirketine dönüşeceğini düşünüyorum.

Google, Facebook ve Amazon gibi büyük teknoloji şirketlerinin birer finans şirketine dönüşümünü zaten geliştirdikleri ürünler ile gözlemekteyiz. Büyük teknoloji şirketlerinin endüstriye girişi ile artan rekabet farklı bir boyuta taşınacak, böylelikle teknolojiye ayak uyduramayan geleneksel finans şirketleri ya farklı arayışların içerisine girecek ya da mevcut çalışmalarını sona erdirecekler.

Aynı sorumu bankacılığı meslek edinmiş veya edinmeyi düşünen kişiler nezdinde de iletmek isterim. 10 yıl içerisinde şubeli bankacılığın tamamen sona ereceğini söylüyorsunuz. Sektörde nasıl bir kariyer planlaması yapılmalı, mevcut yetenekler ne yönde çeşitlendirilmeli?

Aslında bu önemli bir konu ve bu konuya bir açıklık getirmekte fayda var. Kariyerlerine işin mutfağı olarak gördüğümüz banka şubelerinde başlayan arkadaşlarımız için şubesiz bankacılığa geçiş dönemi kesinlikle bir risk teşkil etmeyecek, tam aksine bu arkadaşlarımız sektörel bilgi ve birikimleri ile teknoloji şirketlerinin odaklarında olacaklar.

Arkadaşlarımızın bu dönüşümü bir fırsat olarak görmeleri gerektiğini düşünüyorum. Kısaca bu dönüşümü karşılıklı bir iş birliği olarak değerlendiriyorum.

Tabi ki kariyerlerine bir bankacı olarak başlamak isteyen genç arkadaşlarımızın finansal ve ölçeklenebilecek tüm teknolojileri sıkı bir şekilde takip etmelerinde yarar var. Kendilerine sigortacılık, regülasyonlar gibi finans sektöründe dikeyler belirlemelerini ve bu alandaki teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek uzmanlıklar oluşturmalarını tavsiye ediyorum.

Kitabınızda sektörü derinden etkileyen yeni teknolojilerden de bahsediyorsunuz. Geçtiğimiz yıl RPA ve Açık Bankacılık çok konuşulmuştu. Blockchain bir süredir iniş çıkışlarına rağmen etkisini sürdürüyor, Wealthtech keza aynı şekilde. RegTech ise 2021 yılına damga vurmaya hazırlanıyor. Genel değerlendirmeleriniz eşliğinde bankacılık sektörünü nasıl bir dönem bekliyor?

Aslında RPA, Blockchain gibi kavramlar sadece bankacılık sektöründe çok konuşulan kavramlar olmadı. Genel olarak bu kavramlar hızlıca ölçeklenebilen teknolojiler oldukları için bankacılık sektöründe de dikkatleri üzerine çekmeyi başardılar.

Hep bahsettiğimiz gibi özünde insan hayatına dokunan her şey, dolayısıyla teknolojik gelişmelerin neredeyse tümü, bankacılık endüstrisini bazen dolaylı, bazen ise doğrudan etkileyebiliyor. Bu nedenle gündemi ya da geleceği mevcut teknolojinin nereye gideceği tasarlayarak belirleyebiliriz. Özellikle regülasyon sağlayacılarının teknolojiye daha hızlı adapte olma arzusunda olduğu bir dönemi idrak ediyoruz. Bu nedenle 2021 yılının sizlerin de bahsettiği üzere RegTechler için fırsatlarla dolu bir yıl olacağını düşünüyorum.

Röportaj fırsatı için Sayın Özgür Bayraktar’a çok teşekkür ederiz.

Bankacılığın tarihi dönüşümüne hazır mısınız?

İlgili Yazılar