Takip et
Bülten Aboneliği

Teknoloji dünyasından en yeni haberler ve gündem başlıkları e-posta adresinize gelsin.

ManpowerGroup “Yetenek Devrimi Yenileniyor” Araştırması yayınlandı

ManpowerGroup tarafından 26 binin üzerinde işverenle gerçekleştirilen “Yetenek Devrimi Yenileniyor – COVID-19’un Dijitalleşmeye ve Yeteneklere Etkisi: Çalışanlar İçin Yeni Bir Gelecek” başlıklı araştırma COVID-19’un dijitalleşmeye ve yetenek gelişimine etkisini gözler önüne seriyor.

Araştırmaya göre otomasyona en fazla ağırlık veren kurumlar aynı zamanda istihdam seviyesini (net yüzde 15’lik artış) en ciddi oranda artırmayı hedefleyen kurumlar olarak öne çıkıyor.

İş gücü çözümlerinde lider kuruluş ManpowerGroup, COVID-19’un çalışma hayatında dijitalleşme ve yetenekler üzerindeki etkisini inceleyen araştırmasının sonuçlarını yayınladı. Türkiye de dahil olmak üzere 26 binin üzerinde işverenle gerçekleştirilen araştırma en çok dijitalleşen şirketlerin en fazla istihdam yaratan şirketler olduğunu ortaya koyuyor. Şirketlerin, pandeminin bir sonucu olarak dijitalleşme süreçlerine hız verdiği tespitine yer verilen araştırmaya göre şirketlerin yüzde 38’i dijitalleşme yolculuklarına hız verirken, yüzde 17’si de mevcut planlarını askıya almış durumda.

Araştırmanın öne çıkan bulgularından biri de yaratılan iş pozisyonları. Anket bulgularına göre dijitalleşen işverenlerin yüzde 86’sı istihdam seviyelerini artırmayı ya da korumayı planlarken otomasyon planları kapsamında iş gücünde azalmaya gitmeyi planlayan işverenlerin oranı yüzde 11’de kalıyor. Araştırma sonuçlarına dair açıklamalarda bulunan ManpowerGroup Türkiye Genel Müdürü Feyza Narlı, “ManpowerGroup tarafından yapılan araştırma dijitalleşmenin şirketlerdeki dönüştürücü etkisinin yanı sıra organizasyon yapılarında yarattığı istihdamı da ortaya koyuyor. Günümüzde teknoloji alanında çığır açıcı gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişmeler iş gücü dönüşümünü ve esnekliğini de artırıyor. İş gücü dünyasının yeni öncelikleri arasında yer alan daha iyi bir iş-yaşam dengesi ile iş yapış şekillerinde daha fazla yetki ve bireysel inisiyatif tanınmasında da teknoloji kolaylaştırıcı bir rol oynuyor. Pandeminin birinci yılını geride bırakırken temelinde yaratıcılığın, analiz becerisinin, uyumluluğun bulunduğu bir toparlanma sürecine de tanıklık ediyoruz. Bazı sektör ve roller daha hızlı ve iyi bir noktaya gelirken, bu büyüyen sektörlerde yeni becerilere olan talep de artıyor. Yetenek Devrimi olarak tanımlayabileceğimiz bu yeni süreçte talep artışının yaşandığı roller için çalışanları geleceğin yetenek seviyesine hazırlamak, mevcut yetenekleri geliştirmek ve yeni yetenekler kazanmak önümüzdeki 10 yılın en önemli gündem maddesi olacak” diye konuştu.

“Yetenek Devrimi Yenileniyor – COVID-19’un Dijitalleşme ve Yeteneklere Etkisi: Çalışanlar İçin Yeni Bir Gelecek” başlıklı araştırmadan öne çıkan bulgular şöyle sıralanıyor:

  • Pandeminin dijitalleşmeye olan etkisi dünyada önemli ölçüde farklılık sergiliyor: Almanya, Avusturya, Japonya ve İtalya’daki işverenler COVID-19’un etkisiyle en çok otomasyonun hızlandığını belirtirken; ABD, Fransa ve Birleşik Krallık’taki işverenler aksi yönde görüş bildiriyor.
  • Dijitalleşme ve istihdam artışında liderlik büyük kurumlarda: Daha küçük kuruluşların salgından en çok etkilenen şirketler olduğu tespiti yapılırken söz konusu ölçekteki şirketlerin büyük olasılıkla dijitalleştirme planlarını askıya alıp işe alma planlarını azalttığı değerlendiriyor.
  • Otomasyona önem veren kurumlar istihdam seviyelerini de artırıyor: Şirketler, dijitalleşme hızlandıkça çalışanlarının yeni yetenekler kazanmalarına destek olma açısından insan kaynaklarının rolünün öneminin farkına varıyor. Otomasyona en fazla ağırlık veren kurumlar aynı zamanda istihdam seviyesini (net yüzde 15’lik artış) en ciddi oranda artırmayı hedefleyen kurumlar olarak öne çıkıyor.
  • Sosyal beceri eğitiminin arayı kapatması gerekiyor: Dayanıklılık, iş birliğine yatkınlık, yaratıcılık ve liderlik gibi sosyal becerilere olan talep giderek artarken her beş işverenden yalnızca biri (yüzde 19) sosyal becerilere odaklı yetenek artırma programlarına yatırım yapıyor. Eğitim süreleri de kısalıyor. İşverenler, insanların belirli roller ve işlevlerle ilgili daha uygulanabilir, küçük boyutlu, seçilmiş içerik istediği bilincine varıyor.
  • COVID-19 uzun vadeli İK önceliklerinde değişim yarattı: İK liderleri çalışan sağlığı ve mutluluğunun en önemli öncelik olduğunu fark ediyor. İşverenlerin yüzde 63’ü 2021 ve sonrası için gündemlerinin ilk sırasına bu konuyu almış durumda.
İlgili Yazılar