Takip et
Bülten Aboneliği

Teknoloji dünyasından en yeni haberler ve gündem başlıkları e-posta adresinize gelsin.

Zaxe Genel Müdürü Emre Akıncı Röportajı

Türkiye’nin ilk yerli üretim belgesine sahip ve büyük ölçekte seri üretim yapan 3D yazıcı üreten teknoloji şirketi Zaxe’nin Genel Müdürü Emre Akıncı ile bir araya geldik.

Başarılarla dolu bir yılı geride bıraktınız. 8 miyon TL yatırım aldınız, FORMULA 1 yarışı kupasını ürettiniz ve bizi gururlandırdınız. Gönülden tebrik ediyorum.

Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Zaxe ile yollarınız nasıl kesişti?

Son 24 senedir çok farklı sektörler ve ülkelerde hem eğitim aldım hem de çalıştım. Son olarak Hong Kong ve Londra merkezli dijital bir Çin yatırımının Doğu Avrupa ve CIS Ülkeleri Gene müdür olarak çalışmaktaydım. 2019 yılında Zaxe ekibine katıldım.

Kurulduğunuz 2015 yılından günümüze hem şirket hem ürün geliştirme açısından nasıl bir değişim yaşadınız?  

Zaxe, 2015 yılında yerli ve milli 3D yazıcı üretmek hayali kuruldu. Zaxe, bugün her biri alanında uzman 35 kişilik bir ekiple hizmet veriyor. 1.200 metrekare alana yayılan merkez ofiste tasarım, üretim, pazarlama, teknik servis, gönderim gibi iş kalemleri tek elden yürüyor.

Zaxe markası ile ilk ürün olan 3D yazıcı modeli X1, 2016 yılında piyasaya sürüldü. Bu model bugün hala 400’den fazla eğitim kurumunda kullanılmaya devam ediyor.

Zaxe, 2017 yılında Keiretsu Melek Yatırımcı grubundan aldığı destek ile üretim ve Ar-Ge çalışmalarına hız verdi, yeni modelleri ile eğitim kurumlarına ek olarak, KOBİ ve sanayi kuruluşlarına uygun Z serisi modellerini başarı ile satışa sundu.

2019’da Zaxe ekibine katılmamla B2B segmentine ek olarak B2C’yi de hedefimize aldık. Dört yeni modelle geliştirdiğimiz ürün gamımızı Türkiye pazarına ek olarak dünya pazarına da sunmak için çalışmalara başladık.

Türkiye’nin ilk yerli üretim belgesine sahip, büyük ölçekte seri üretim yapan 3D yazıcı üreten teknoloji şirketiyiz. Türkiye’nin önde gelen eğitim kurumları başta olmak üzere binden fazla noktada aktif olarak yazıcılarımızla 5 yıldır üretim yapılıyor.

Zaxe ürünlerinin kullanım alanları neler? Rakiplerinizden nasıl ayrışıyorsunuz? Öne çıkan (daha çok talep ve ilgi gören) modelleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

Seri üretimde 4 farklı ürünümüz var. Bu ürünler ev, okul ve profesyonellere yönelik farklı modellerden oluşuyor. Öte yandan, yazılım tarafında Türk mühendisleri tarafından geliştirilmiş bir tasarım programımız bulunuyor. Diğer firmalar açık kaynak kodlu ya da ithal programlar kullanırken, biz ‘xDesktop’ isimli kullanımı son derece kolay 3D yazılım programımızı kullanıyoruz.

Türk mühendislerinin geliştirdiği programımız xDesktop, dünyadaki tüm 3D tasarım programlarıyla ücretsiz eşleşiyor. Tasarım hangi programda yapılırsa yapılsın xDesktop ile çıktısı alınabiliyor.

Zaxe 3D yazıcılarının en önemli özelliklerinden biri, kullanım kolaylığı sunması. Kullanıcı odaklı arayüz, 3 adımda baskıya gönderme, kablosuz ağ bağlantısıyla birden fazla 3 boyutlu yazıcı kontrol etme gibi kolaylıklar sunan Zaxe Desktop uygulaması ile bu teknolojinin toplumun geneline yayılması açısından da önemli bir görev üstleniyoruz.

3D yazıcılar önceki yıllarda genel olarak kullanımı zor ve birçok parametrenin ayarlanması gereken cihazlardı. Biz yazılım ve donanımızı kullanımı kolay bir hale getirdik. Bulut teknolojisi ve WiFi’yi 3D yazıcılarımıza ekleyerek uzaktan baskı alma imkanı sağladık. 3D yazıcılarımızın yazılımını, donanımını ve tasarımını tamamen kendi bünyemizde yaparak çok daha kaliteli baskı sonuçları alınmasını sağladık.

FORMULA 1 yarışı dokuz yıllık bir aranın ardından İstanbul’da yapıldı ve Zaxe’nin harika kupası en az yarış kadar konuşuldu. Kupanın hikayesi ile bizleri yakınlaştırabilir misiniz? Fikir nasıl çıktı, süreç nasıl ilerledi ve ne tür geri bildirimler aldınız?

Geliştirmekte olduğumuz yeni 3D yazıcılarımız ile ileri teknoloji ihraç eden bir şirket olmak en büyük hedefimiz. Dünya çapında bilinirliğimizi artırmak için Formula1 yarışları önemli bir fırsattı. Dünyanın en büyük ve en sevilen motor sporları organizasyonu olan Formula 1™’in her yarışı 150’yi aşkın ülkede 2 milyar kişi tarafından izleniyor.

Formula 1™ yarışı kupaları Aslan Ruso ve İsobar tarafından Zaxe 3D yazıcılarımızla üretildi. Şampiyonluk kupaları Intercity İstanbul Park tarafından özel olarak tasarlandı. Kupaların tasarımında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü ve Galata Kulesi gibi İstanbul şehrinin önemli sembolleri de yer aldı. 5 kilo ağırlığında ve 50 cm yüksekliğinde üretilen kupalar, oldukça beğenildi ve ilgi gördü. Formula 1™ bizi dünya çapında görünür kıldı. Çok geniş kesimler tarafından tamamı olumlu olan geri dönüşler aldık. Tabii ki tüm bu süreçten büyük gurur duyuyoruz.

Aldığınız yatırım konusunu da sormak isterim. Ülkemizin deneyimli isimlerinden 8 miyon TL yatırım aldınız. Bu yatırımı nasıl değerlendireceksiniz? Yurtdışından yatırım alacağınızda konuşulmuştu. Yeni yatırım haberleriniz var mı?

Aralarında KVK, Nevzat Aydın ve Muzaffer Akpınar’ın bulunduğu bir grup yatırımcıdan 8 milyon TL yatırım aldık. Yatırım öncesinde 2 senedir Ar-Ge çalışmalarını tamamladığımız bireysel kullanıcılara yönelik yeni 3D yazıcı modellerimizi satışa sunmuştuk.Halen geliştirmekte olduğumuz dört yeni modelimiz var.

Ülkelerin üretim ekonomisi için stratejik öneme sahip olan 3D yazıcı sektörü, ülkemizde ve dünyada çok hızlı büyüyor. Üretim kapasitemizi artırarak ve global piyasalara hızla açılarak bu yatırımı en iyi şekilde değerlendireceğiz. Geliştirmekte olduğumuz yeni 3D yazıcılarımız ile teknoloji ihraç eden bir şirket olmak en büyük hedefimiz.

3D teknolojilerle ilgili yabancı fonlar da hem şirketimizi hem Ar-Ge kadromuzu yakından takip etmeye başladı. Zaxe markasının global pazarlarda ürünlerinin satılmaya başlaması ile şirketimizin değerlemesinin çok hızlı şekilde yukarı çıkacağını düşünüyoruz. Türkiye’deki pazar lideri konumumuzu güçlendireceğiz, ayrıca yurt dışından yatırımlara da açığız.

Türkiye’deki 3D yazıcı pazarı konusunda neler söylemek istersiniz? Ülkemizde talepler hangi sektörlerden geliyor, ne tür üretimler yapılabiliyor (yapılabilir)?

Türkiye’de pazarın 30 milyon dolar seviyesinde olduğunu hesaplanıyor. Özellikle Çin’den yapılan alımların ölçümlenememesi sebebiyle net rakamlara ulaşmak kolay olamıyor. T.C. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın 2019 yılındaki Üç Boyutlu yazıcılar çalışmasına göre 2023 yılında Amerika’daki 3D pazarının 23 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu orana bakıldığında Türkiye’deki pazarın her yıl katlanacağını öngörmek mümkün. Ürünlerimiz Türkiye’de her kesimden talep görüyor. Daha önce eğitim kurumları ve prototip imalatı aracılığıyla başlayan bu talep artık heen her sektöre yayıldı. Hepimizin bildiği gibi pandemi dönemindeyse maske, siperlik yapımında 3D baskı makineleriyle insanlar harika işler başardı. Bu süreçte biz de elimizden gelen her türlü desteği sağladık.

3D her daim ilgi duyulan ve hızlı gelişmesi beklenen bir alan. Öte yandan hala beklendiği seviyede hayatımıza dahil olabilmiş değil. 3D yazıcıların benimsenmesi ve daha kapsamlı kullanılabilmesi için önündeki engeller neler? (Hemen her eve girebilmesi için kaç yıl beklenmesi gerekiyor?)

İlk yerli üretim 3D yazıcı markası olmanın sorumluluğunu ve bilincini taşıyoruz. Türkiye’de üretimi teşvik eden etkinliklerde 3D yazıcı teknolojisini anlatarak bu alanda farkındalık oluşmasına da katkıda bulunuyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında, başta eğitim ve sanayi kurumları olmak üzere pek çok alanda üretime katkı sağlamayı hedefliyoruz.

Türkiye’de şu an penetrasyon ve pazar küçük ama teknolojinin hızına bakarak bugün akıllı telefon sahibi her kişinin evine 3D yazıcıların gireceği günlerin çok uzak değil. Cep telefonu sonrasında akıllı telefon süreci gibi 3D yazıcılarda hızlıca hayatın vazgeçilmez ürünler arasında yerini alacaktır.  

Son tüketiciler için üretilen 3 boyutlu yazıcı teknolojileri de artık optimum hız ve baskı kalitesi noktasına ulaştı. Ulaşılabilir fiyat noktasına gelmeleriyle de artık pek çok ev ve ofiste 3D yazıcılar yerini alıyor. Önümüzdeki dönemde oyuncak, yedek parça gibi son tüketici ürünlerinin 3 boyutlu yazıcılarda kolayca üretilebilmesiyle pek çok global şirket basılabilir ürün modellerini online platformlarda ücretli ya da ücretsiz olarak paylaşmaya başlayacaklar. Hayal edilen her şeyin üretilmesine imkan sağlayan 3D yazıcılar, öğrencilerin eğitim sürecine de önemli katkı sağlıyor.

Endüstrideyse seri üretime en büyük etkilerden birinin de üç boyutlu yazıcılardan geleceği tahmin ediliyor. Üç boyutlu yazıcılar son yıllarda hızlanarak seri üretim hatlarına entegre olduğunu görüyoruz.

Koronavirüs sonrası maske üretiminde de görüldüğü gibi bu ürünler kalıpsız seri üretime imkan sağlıyor. Ayrıca, maliyetin ucuzlamasıyla ürünlerin ulaşılabilir olması da 3D yazıcıların yaygınlığını artırdı.

Avrupa’da pek çok ülkede bir çatı altında 50-60 adet 3D yazıcının olduğu stratejik üretim merkezleri olduğu gibi Amerika’da tek çatı altında 800 adede kadar 3D yazıcının bir arada hazır bulundurulduğu ”3D farm” ismiyle oluşmuş üretim merkezleri hazır bulunduruluyor. Pandemi sürecinde Türkiye’de kalıbı yapılıp piyasaya enjeksiyon siperlikler sunuluncaya kadar yaklaşık 200.000 adet siperlik, 3 boyutlu yazıcı sahipleri tarafından üretilip ücretsiz şekilde dağıtıldı. İki aylık kalıp yatırımı ve üretimi yapılıncaya kadar geçen süreçte bu sayede binlerce doktor ve sağlık çalışanı kendilerini bulaş riskinden uzak tutmuş oldular. Türkiye’nin de stratejik dönemde kullanabileceği tek çatı altında yüksek sayıda 3D yazıcıyı bir arada tuttuğu bir merkeze ve gerektiğinde tüm Türkiye’deki 3D yazıcı sahiplerini koordine edebilecek bir sisteme ihtiyacı var. Maliyetleri çok yüksek olmayan bu üretim noktaları ülkemizde de oluşturulabilir. Bu yapı, özel durumlarda yurt dışından tedarik edilemeyecek ya da zaman alacak herhangi bir yedek parça veya ana ürünün saatler içinde binlerce adet üretimini kolaylıkla sağlayacaktır. Koronavirüs sürecinde böyle bir tesis olsaydı haftada 100 bin maske üretilebilirdi.

Global ile bir karşılaştırma yapıldığında hacim (arz – talep) konusunda hangi seviyedeyiz? Sektörünüzde öne çıkan ülkeler ile Türkiye kıyaslaması yapabilir misiniz?

Türkiye’de pazarın büyüklüğünün 30 milyon dolar seviyesinde olduğu tahmin ediliyor. Amerika’daki 3D pazarının 3 yıl sonra 23 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu orana bakıldığında Türkiye’deki pazarın her yıl katlanacağını öngörmek mümkün.

Yine Statista’ya göre dünya çapında 3D baskı ürünleri ve hizmetleri pazarının 2024 yılına kadar 40 milyar doları aşması bekleniyor. Sektörün 2020 ile 2024 arasında yıllık bileşik büyüme oranının yüzde 26,4 olacağı tahmin ediliyor. Tüm dünyada uzun dönemde toplam 1 milyar adede yakın 3D yazıcı satılacağı araştırmalarda hesaplanıyor.

Şu an Türkiye, bu anlamda çok küçük bir pazar gibi görünebilir ama talebin katlanarak büyüdüğünü söyleyebilirim.

Pandemide COVID-19 salgınıyla mücadele sürecinde sağlık çalışanlarına siperlik ve maske üretiminde kullanılan 3D yazıcılar, kurumlardan ve bağışçılardan yoğun ilgi gördü, görmeye de devam ediyor.

Türkiye’nin yerli ve milli 3D yazıcı üreten teknoloji şirketi olarak salgınla birlikte kamu kurumları, eğitim kurumları ve bağışçılardan çok yüksek adetlerde sipariş almaya başladık. Stoklarımızdaki tüm yazıcıları 2020’nin ikinci çeyreğinde sattık. Artan talebe herhangi önemli bir sorun yaşamadan cevap verdik. Geçen yıldan başlayarak tedarik sistemimizi alternatifli olarak planlamamız bize talebin çok ciddi oranlarda arttığı salgın döneminde önemli avantaj sağladı.

Bu talebin ortaya çıkmasının 3 nedeni var: Çok sayıda işletme 3D yazıcıları kendi bünyelerine alıp maske üretim sürecine destek verdi. Bağışçıların olduğu ikinci grup, ulaşılabilir fiyatlı yazıcılarımızı alıp bağışladı. Üçüncü grup da 3 boyutlu yazıcıları hali hazırda kullanan ve bu ürünleri talep eden kullanıcılardan oluşuyor. Salgın döneminde siperlik ve maske üretimine destek olmanın yanı sıra ürünün bilinirliğinin de artmasıyla evde kalınan dönemde hobilerine daha çok vakit ayıran tüketiciler de 3D yazıcıları da deneyerek üretim yapmak istedi.

2021 yılına nasıl hazırlanıyorsunuz? Güncel ajandanız eşliğinde 2021 yılı hedefleriniz ve müşterilerinizi bekleyen yenilikler konusunda neler söylemek istersiniz?

Bu yıl pandemi sürecinin piyasalara etkisini Ar-Ge departmanımıza yaptığımız yatırımlar ile değerlendirerek, 2021 yılına ürünlerimizi geliştirmiş bir şekilde başlamayı hedefledik. 2021 yılında ciromuzu, hem yurt içinde hem yurt dışında en az 4 yeni ülkede aktif satış ağı oluşturarak büyüteceğimize inanıyoruz. Geliştirmekte olduğumuz yeni 3D yazıcılarımız ile teknoloji ihraç eden bir şirket olmak en büyük hedefimiz.

İlgili Yazılar